25 Eylül 2012 Salı

550 yıllık serüven, Bursa havyarı…

bahsi edilen sazan yumurtaları



1432’de Ticaret Kervanıyla Bursa’ya Gelen Fransız seyyah Broquiere’nin İzlenimleri


“ ‘Bursa’ya yarım günlük mesafedeki bir kasabaya (Aksu’ya) girdik. Burada et bulduk, bağbozumu zamanındaki tazeliğini bir yıl muhafaza eden üzümler bulduk…Bu kasabada ayrıca manda sütünden yapılmış, çok güzel ve lezzetli bir krema bulduk; buna “kaymak” diyorlardı; O akşam Türkler bana çok pişmiş olmayan, yarı yarıya pişmiş denebilecek ızgara et yedirdiler; bunlar parça parça şişe geçirilerek ızgarada pişiriliyordu…’
‘Yaklaşık 1000 yıl önce, Kaşgarlı Mahmud’un Türkçe sözlüğü Divanü lügat it Türk’te “eti şişe taktı, düzdü” şeklinde kayıt bulunması, bu kültürün Türk toplumunda çok eskiye dayandığının bir kanıtıdır.’
‘500 yıl öncesine ait diğer bir kayda göre şiş kebap 112.5 dirhem yani 360 gram gelmekteydi.’
‘Broquiere’in değindiği çok ilginç bir diğer nokta da zeytinyağlı havyarı ilk yediği memleketin 1400’lü yılların Bursa’sı olması, aynen şöyle diyor; zeytinyağlı havyarı ilk kez yediğim yer burasıydı. Eğer yiyecek başka bir şey yoksa bu anlaşılabilir bir durum, fakat bu yemeği sadece Rumlar sever…’ ”

   Yıllar önce sıcak bir yaz günü İstanbul’da Beyazıt kütüphanesinde günlerdir devam Bursa mutfağı arşiv taraması yapıyorum. Hava dışarıda çok  sıcak ama kütüphane yüksek tavanı ve kalın duvarları sayesinde  bir o kadar serindi….

   İki  sene önce Broguiere’nin seyahatnamesindeki yukarıdaki izlenimlerini okuduğumda son paragrafta geçen havyarı ilk bursa’da yediğine dair kayıtı okuduğumda şaşırmış ama buna pek mümkün olmadığını düşünmüştüm. Yanı sıra da bu havyarın olsa olsa Venedik ve Ceneviz ticaret gemileri ile Mudanya limanına geldiğini seyyahımızında orda yediğini sanmıştım. Ta ki o sıcak günü yüzlerce kitap arasında kaybolmuşken Fazıl Yenisey’in 1951 yılında yazdığı   Bursa folklörü isimli kitabında ramazan yemeklerini okurken “ ramazan sofralarında havyar bulunurdu.” cümlesini okuyana kadar havyar olayının üstünde de pek durmamıştım.

   1432 ve 1951 yılları arasında bursa’da havyar yendiğine dair iki kayıt bulmuştum. Yani yaklaşık 500 sene boyunca Bursa’da havyar yendiğine dair kayıtlar varken şehirde ise bunu bilen kimseye rastlamadım. Zaman zamanda bu konunun peşinde ip uçları topluyordum. Nisan ayının başında demirli tatlısının peşine düşmek için keramet köyüne girmiştim. Bu sırada  İznik gölü civarına yaptığım havyar keşifinde Bursa havyarınında izine bu mevsim tam zamanı olduğu için rastladım. Artık yenilmesi yerine çöpe atılıyordu. Zaten bir zamanlar kerevitler daha karlı olduğu için terk edilen sazan balıkların yerini son yıllarda da kerevitlerden vazgeçerek gümüş balıkları almıştı. Bu sebeple de ne sazanlarla ne de havyarlarıyla ilgilenilmiyordu artık.  
demirli tatlısı kalıpları
Yazımın sonunda sizlerle havyarla ilgili İznikli balıkçılardan aldığım ama şimdilerde kimsenin yapmadığı iki benzer tarifi paylaşmak istiyorum yanı sırada Seyyahın yediği zeytinyağlı havyarınsa tarama olduğu kanaatindeyim ve taramanın tarifini de paylaşmak istiyorum….

 1.     tarif;
Havyar güveç kabına konur  ve tereyağı ilave edilerek fırında kısa süre pişirilir.

 2. tarif;
Havyar tavada tereyağıyla yumurta gibi kızartılır. Bol ekmekler afiyetle tava ekmekle sıyrılarak yenir.
  


TARAMA

200 gram balık yumurtası
1 bardak zeytinyağı
2 dilim ekmek içi
1 diş sarımsak
1 limon suyu

Balık yumurtalarını çukur bir kaba koyup zeytinyağını ağır ağır ilave ederken bir yandan da tahta kaşıkla çırpın. ( bu işlem 15 dakika sürmeli ve hep ayni yöne karıştırmalısınız. ) tarama kıvama geldiğinde mayonez gibi beyazlaşacaktır. Bu esnada içerisine limonsuyu, 2 dilim ıslatılmış sıkılmış ekmek içi ve sarımsağı ilave edip ayni yönde karıştırmaya devam edin. 10 dakika buzdolabında dinlendirip servis edin.


köyde tattığım enfes salça


keramet köyü zeytinleri






3 yorum:

  1. Annemin kizarttigi havyar bu mu acaba diye dusundum kaldim! Anneannem Bursa'li, biz Yalova:-)

    Sormak lazim aslinda...En alttaki salca da cok benziyor annemin yaptigina.

    Zevkle okudum, agzim sulanarak...

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim okuduğunuz için :)
    belkide budur sorun bir ..

    YanıtlaSil
  3. Omur bey, bugun sordum anneannemden gelmiyormus bizim ailedeki havyar kizartma sevdasi :-)

    YanıtlaSil