2 Eylül 2012 Pazar

Samandağ, dünyanın en güzel yeri...





SAMANDAĞ

dağ dedi ki;
Ne turunç kokulu bahçenden geçerim,
Ne de senin için savaşırım

Ey koca Silpiyus,
Bu mavi denizi üstüme salsanda
Bulutların beni boğsada ben bu değilim.
Selevkos’un incisi,
Kadehlerinden akan bal şarabıyım.
Titus beni hiç bir zaman bırakmaz,
Ve hiç bir insan
Sokaklarımdan
Denizimden kaçamaz…öa


En son 25 yıl once geldiğim bir yerdi…ilk denizi gördüğüm, ilk kez yüzdüğüm, upuzun kumsalında ilk kez kumdan kaleler yaptığım ve kilis’ten doğduğum topraklardan ilk kez uzaklara gitmek istediğim, özlediğim yer oldu.
Samandağ’a gitmek isterdim, onun gide gide bitmeyen denizinde koşmak, incecik  kumlarına basmak, turunç koan sokaklarına dolaşmak ,yüksek dağların arasından pırıltılı denizini görüp çocukça heyecanlanmak için hep yıllarca da gitmek istedim.

Aradan geçen 20 küsür yılın sonunda tüm özlemleri koca bir adam olduğum  halde sanki o yaştaymışım gibi hatırladım. Vaybe hala ayni çocuğum ne mutlu dedim kendi kendime aradan geçen zamanda bakıncada yaşlanıyorum galiba dedim. Neyse bu meseleyi geçelim…Samandağ 25 yıl sonra ayni güzellikle duruyordu karşımda…arabayla tepeden aşağı inerken yaklaştıkça hiç te öyle olmadığını görmeye başladım.

Samandağ, savaştan çıkmış ve yıllardır o halde duruyor gibiydi, yıkık, virane, derme çatma, bakımsız, yolsuz, sokaksız. Neredeyse ayakta duran bir bina bile yoktu. Nasıl bu hale getirildi yada bu hale gelmesine izin verildi anlamak çok zor..
14 km lik dünyanın en uzun plajlarından birine sahip olan samandağ kimin elinde olsa bambaşka bir yer  olacakken günbatımınına doğru 14 km’lik plajda denize neredeyse tek başıma girdim.

“samandağ’a gerçekten çok üzüldüm”

başkalarının elinde olsa ne olurdu diye  merak ettim durdum yüzerken,  Bir toprağa ancak bu kadar ihanet edilebilirdi, hele ki şu günlerde… Elimizde kalsın diye neredeyse bir neslin tamamının topyekün canının verdiği topraklarda ancak bu şekilde şehitlerin kemikleri sızlatılırdı. Çok  yazık çok çok yazık insan yazacak bir şey bulamıyor…

bunun sebebi kamu arazisi, hazine, Ödp’li belediye vs olamaz, bunun sebebi insanlığımız…

Samandağ’dan aklınızda sadece bu foto kalsın diye tek fotoğraflık bir album hazırladım,
dünyanın en güzel yerlerinden biri keşke hafızamda olduğu gibi kalsaydı.



            SAMANDAĞ’I herkes duymalı
SAMANDAĞ DÜNYANIN EN GÜZEL YERİ






3 yorum:

  1. Yilmaz Ozdil'in yazisini simdi okudum, ne tesaduf, gulumserken huzun coktu icime! Bir umut diyelim, baska b irsey gelmiyor aklima.

    YanıtlaSil
  2. Izmir, Hatay yazisi. Maalesef ben sizin yazinizi okuyana kadar Samandag nerede bilmiyordum, arastirinca ogrendim, uzerine sehirlerimiz, yorelerimizin tanitimi icin Izmir fuarinda yapilan bu yeniligi gorunce de dogal olarak benim gibi cahiller icin, boyle bloglarin, boyle etkinliklerin ne kadar yerinde oldugunu sahsen anlamis bulunuyorum :-)

    Ulkeme ve kulturumuze olan ilgim cok sinirli degildi aslinda ama yurt disinda yasamaya baslayinca insanin gozu baska bakiyor Omur Bey, bu yuzden sizinki gibi bloglari, sizin gibi yazanlari ve doger etkinlikleri uzaktan da olsa takip etmeyi cok seviyorum.

    Tesekkur ederim.

    YanıtlaSil