9 Haziran 2015 Salı

5 TL’nın altında yiyebileceğiniz en gastronomik 5 yemek

bakla ve nohut humus 
Sürekli yemek yemek için seyahat ediyorum hem de hiç durmadan…elimde bir bilet bir de lokanta yahut yiyecekler listesi her daim var :)  Şimdiye kadar gezdiğim 30’un üzerinde ülkede birbirinden farklı, bazen michelin yıldızlı, bazen sadece öneri listesinde bazen de alalade ayaküstü birşeyler yedim durdum. Ama bizim Türkiye bambaşka onu söyleyeyim.

Bu yazıda sizlere 5 TL’nin altında yiyebileceğiniz 5 olağanüstü yemek önermek istiyorum. Bırakın o eldeki listeleri yahut kitapları, michelin rehberini de itin bir tarafa…onların hiç birinde bulamayacağız en lezzetli ve en ucuz ama yediğinizde sizi uçuracak 5 yemek ! 
Ha,  bu arada micehlin listesinde 3 yıldızlı restoranlar için bir ibare var “bu restoranın olduğu ülkeye seyahat edin” yani o ülkeye sadece bu lokanta için gidin diyor liste,  tabi benim listeminde bundan aşağı kalır yanı yok :) kalkın gidin antep, konya, hatay hem yiyin hemde biraz memleketimizi gezin :))) 
listede bir sıralama yok ama 1. belli 
Yağ Somunu / Pideci Hasan Şendağlı 5 TL 
yağ somunu 


Dünya’da yediğim en iyi hamur işi, tek kelime ile inanılmaz !!! 
Bu hafta Napoli’de dünyanın en iyi pizzasını yapan dükkandaydım hemen ardından da Konya’da bizim fırına geldim sonuç açık, şampiyon belli  :) Sorbillo’nun ustası gelse ağlayarak geri Napoli’ye döner…Konya’ya sadece bu pideyi yemeye gelin !!! Küflü Konya peyniri, Konya tereyağı büyük bir ustalıkla hazırlanmış hamurun arasında fırına,  üzerine de susam birde haşhaş ki haşhaş inanılmaz bir tad bırakıyor damakta, valla daha fazla yazmayım kalkın gidin selamımı da söyleyin. 

Adres; Kadınlar Pazarı yanı / KONYA 


Ciğer Kavurma Dürüm / Ciğerci Mustafa 4 TL 

Sizde benim gibi ciğere doyamıyorsanız, özellikle sabah ama öğlende enfes bir ciğer kavurmayla kendinize ziyafet çekebilirsiniz. Soğan, kırmızı biber ve kuyruk yağıyla kavrulan ciğer, pide arasına servis ediliyor. Ciğerci Mustafa’nın tezgahında bolca yeşillik, limon ve baharat bulunuyor sizde arasından seçip afiyetle yiyiyorsunuz. Ben bol yeşil nane, maydanoz, soğan, limon, kimyon ve pul biber ekliyorum ve afiyetle yiyiyorum. 

Adres; Mütercim Asım caddesi / Gaziantep*
* mutlaka bu şubeye gidin 

Humus / Çayırcı Bakla Humus dükkanı 4 TL 

İster bakladan, ister nohuttan bol tahinli humus, yanında da turşu ve ekmek bedava tabi su da :)) geceden carraya (kulplu bakır kazan) konan nohut yada bakla hamama yollanıyor. hamamın külhanında ( suyunun ısıtıldığı yer) geceden sabaha pişen malzemeler siz sipariş verdiğinizde tavanda dövülerek taze olarak yapılıp servis ediliyor. 

Adres; Eski sanayi 5. cadde / Hatay 


Nohut Dürümü /  Adil Usta 2.25 TL 
biz antepliler hastasıyız, sabah kahvaltıda tırnak pide arasına kemik suyunda haşlanmış nohut, üzerine soğan piyazı bir de üstüne limon sıktınız mı herşey tamam :) fiyatı ile dudak uçaklatan nohut dürümü bence bir öğünde alabileceğiz maksimum lezzet minimum fiyat eşleşmesinin en gastronomik örneği. 

Adres; Yıkılan eski pazar yeri (şehitler caddesi) Ağa cami arkası / Gaziantep *
* mutlaka bu şubeye gidin 


Tahinli Kadayıf / Ağaçaltı Kebapçısı 4  TL 
tarsus tahinli kadayıf 

Anlatılmaz yaşanır :)) 
4 liranın alabileceği en iyi tatlı değil, yediğim en iyi tatlılar arasında…Kayseri’ye bunu yemek için mutlaka gidin !!! Özellikle Tarsus tahininin kadayıfa etkisi hususuna da değinmeden geçemeyeceğim. HARKULADE !!!

Adres; Oto sanayi sitesi / Kayseri 


5 Nisan 2015 Pazar

pırıl pırıl "moskova "





uyarına gelirse tepemde bir de çınar demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra,
demek ki sabah sabah, 
demek ki manda gönü 
demek ki şile bezi,
birde memedin yüzü
bir de saman sarısı
birde özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta kaldı yürek sızısı…

bu yazıya nazım’sız başlamak olmazdı. 
mezarı başında bir cigara yakıp, etrafa dağılmış, üzerinde şiirlerinin yazılı olduğu kağıtları okuyarak efkar dağıtmadan da mezarını ziyaret etmekte olmazdı elbette. gözlerim doldu.
ne istemişti nerede yatıyordu.
memleketim 
memleketim 
memleketim diye inleyip binlerce kilometre ötede öylece buz gibi bir taşın altında yatıyordu.gözlerim doldu. 
cigara parmaklarımın ucunu yakıyordu.
sonra,
moskof sokaklarında ezberlediğim şiirleri ile turluyordum. kar yağıyor.
rüzgar kesiyor. 
hava kararıyordu.
gözlerim doldu. 


ruslar iyi insanlar, okumuş, bilgili, nezaketli ve kibar… bana biraz almanlar ve fransızları hatırlattı. çarlık zamanından gelen aristokrat tavırları fransızları, teknik, plan, program ve mühendislik kısmından da alman gibilerdi. birde kendine has ama bir türlü anlamadığım rus kısımları vardı. 

yüksek kültürlüler, yüzde 70’e yakın üniversite mezunu, kendi edebi eserlerini ezbere biliyorlar, matematiği ispata dayalı okuyup, bolşoy balesini izlemek için aylarca para biriktiriyorlar. 

moskova aslında daha tarihi beklediğim bir şehirdi 1147 yılında kurulan moskova savaşlardan sonra yeniden yapılmıştı. geniş caddeler, yüksek apartmanlar ve trafiği ile zaman zaman pekin’e benziyordu hatta. 
rusların asıl memleket kiev, oralardan kalkıp buralara yerleşiyorlar ve sonra kiev ukrayna oluyor buralarda rusya. bir ucundan diğerine 9 saat fark var 180.000.000 kişi yaşıyor. kozmopolit bir toplum özbekler, azeriler, gürcüler, belaruslular, ukraynalılar kimi ararsan var. 

metro istasyonları sanat galerileri gibi, birde 40 saniye de bir gelmesi ile de dünyada daha hızlısının olmadığını düşündürüyor. bir de çok derin 250 metrelik bir yürüyen merdivenden metroya ulaşınca içiniz ürpermiyor değil :) 

geldik lokantalara; 

White  Rabbit

st pellegrino dünyanın en iyi 50 restoranı listesinde 71 numara ve listenin en üst sırasındaki rus lokantası. bir göktelenin tepesinde ve cam bir fanusun içinden tüm moskovayı rahatça izleyerek yemeğinizi yiyiyorsunuz. servis, yemekler, müzik ve ambiyans fazlasıyla iyi. dilediğiniz gibi takılın yediğim her şey iyiydi ve eminim yemediklerimde öyle. çalışan herkes rus asıllı rus ! bu benim sevdiğim bir kural. öredek pastırmalı çilek salatası, patates çorbası, astrakhan havyarı, tuna tartar, mantar suyu bıldırcın yumurta vs vs bizim seçtiklerimiz di, tatlılardan da bal keki favorim ! moskovaya giden bir bence mutlaka uğramalı. yer aldığı listeye göre fiyatları makul ölçüde. 
ha birde ufak ufak  gastronomik süprizler yapıyorlar, o bakımdan da baya eğlenceli…

Cafe Puskin 
sen 35 yıl yaşa, aşık ol ve yaz, rus edebiyatıda senden sorulsun !!!
birazdan puskin masanınza oturacak sanıyorsunuz o kadar yani. ambiyans inanılmaz servis mükemmel yemekler çok çok iyi listede olmamasına karşın pahalı.  yine tüm servis rus. mekanı isteyen herkese tur atııyorlar ki mutlaka bir tur atın derim. borş çorbası bence çok çok iyiydi. özellikle kırmızı risotto ve ördek gögsü aromadan aromaya koşan acayip bir yemekti. lakin ben öğle yemeği taraftarıyım çünkü gece fazla karanlık ve cafe gündüz ışığı ile çok çok güzel görünüyor.. yemek yemesenizde mutlaka ama mutlaka uğrayıp kahve için. zamanda yolculuk yapacaksınız. 

elessesky market 
dünyanın en güzel marketi başka söze gerek yok ! bir gastroseyyahın moskovada görmesi gereken en manyak yer :) 

aslında moskovayı tam yazacak kadar kalmadım yada kendimi veremedim orada,  ama kısa da olsa bir şeyler yazmak istediğim için bu satırları sizle paylaştım. bir sonraki seyahatte daha detaylı bir yazı sizlerle olacak. 










23 Ocak 2015 Cuma

2014 EN İYİLER #omurakkorseyahatnamesi





Uçak bileti albümü ve 2014 yılı
#omurakkorseyahatnamesi #ikibinondört Uçulan destinasyon 64

Toplam km 174.000 km 


Kaldığım en iyi otel "bellapais garden / kıbrıs" , "munyonyo resort / uganda" 

Yediğim en iyi öğün "dönerci tacettin / hatay"

En iyi kahvaltı "ahlat oteli / ahlat"

En iyi tatlı "lime me up / dominique ansel bakery / newyork

En rahat havaalanı "frankfurt / istanbul"

Uçtuğum en iyi havayolu "thy"

En iyi seyahat "uganda / bitlis"

En iyi yaz seyahati "turuncu sailing yelken kursu" (http://turuncusailing.com)

Tüm zamanların en iyisi "golden october / almanya"

En kötü seyahat "pekin" (http://m-omurakkor.blogspot.com.tr/2014/05/pekinde-4-gun.html)

En iyi seyahat kitabı "newyork michelin rehberi wink ifade simgesi


En iyi seyahat albümü "ezginin günlüğü eski albümlerinden biri"

Yılın en iyi karesi; Nil nehrinde rafting sonrası çektirdiğim aşağıdaki foto bence bu yılki en iyi fotografım oldu :) 

19 Ocak 2015 Pazartesi

YILIN EN İYİ YEMEKLERİ “2014”

  • ermenek batırığı 


    Geldik bir yılın daha sonuna gelin hep beraber bu yıl yemek yediğim “en iyi” yerlere bir göz atalım.  yemek yediğim yerleri herhangi bir sıralama yapmadan yazıyorum. 


    Ahlat  Oteli  Kahvaltı / Ahlat  

    Önümde turkuaz, yeşil, mavi ne dersen inanılmaz bir göl, gölün ardı Gevaş ve Hakkari dağları sağım Nemrut, solum Süphan arkam ise taş evleri ile Türklerin ilk yurdu Ahlat... Sanırım zamanda, bende durdum. Akşamdan otelciye kahvaltıyı göl kenarında yapmak istediğimizi söylemiştik, masa ise az sonra hazırdı.  Adilcevaz cevizi, şöyle elinizin arasına sıkıştırınca yağ çıkan cinsten, Van peyniri, sac ekmeği, tereyağ, Bitlis balı, Ahlat kaymağı, köy yumurtası ve diğerleri... Unutulacak cinsten değildi.
    İnceden çalan Reşid Behbudov şarkıları, 1000 yıl sürsün isteyeceğiniz bir andı. 



    Dönerci Tacettin /  Hatay 

    Uçağa atladık vardık Hatay’a, Tacettin bey bize 13.50’ de 5 kişilik rezervasyon için müsaitim deyince de başladık saati beklemeye, saati gelince gittik dükkana, dükkanda 5 masa var ama kalan 10 masa boş, neden acaba bizi  bekletti diye biraz söylendik. Sonra lavaş ekmeğe sarılı kimyonlu, maydanozlu ve biber salçalı döner dürümler geldi yanında da Samandağ biberi…
    İlk ısırığı 6 hafta kadar sayıkladım. 6 hafta sonra dayanamadım sabah git akşam gel Hatay yaptım ve 3 dürümle nihayetlendirdim günü… Sonradan anladım Tacettin usta hala her masaya kendi döneri kesip kendi servis ediyor o yüzden de dükkana ayni anda sadece 5 masa oluyor.
    Ocak ayında gitmiştim ilk kez ve yılın en iyi yemeği budur dedim. Aylardan aralık pek sıralma yapmam ama bu yıl yediğim en lezzeli yemekti :) 



    Ayna  Lokantası / Ayvalık 
    Dedem Uzun efendinin Kilis’te kendi zeytin mahseresi var (ufak zeytinyağı sıkma tesisi), ama hayatımda zeytinyağı hasatına  bu yıl ilk kez Komili ile beraber  Ayvalıkta katıldım. Komili’nin tarlalarından zeytinleri topladık, sıktık, şişeledik ve kendi zeytinyağımızı afiyetle yedik. Komili’nin bizi ilk akşam ağırladığı  restoran olan Ayna ise bence o yörenin en iyisiydi…favası akıllardan çıkmayacak gibi, mezeleri, siyah pilavı ve tatlıları ise unutulmaz. bence o yöreye sadece bu lokanta için gidilebilir. Yemek yediğiniz tabakların Tülay Madra tarafından yapılmış olmasıda bence yemekleri daha da güzelleştiriyor. Bu yıl mutlak gastro rotanıza alın derim. 

    Batırık  / Beyşehir 
    Bu yılın en kuvvetli masalarından biriydi. hem sadeliğin baştacı hem de Anadolu sofrasının bereketi bu sofrayı eşsiz kılıyordu.ama bu yemeği bir restoranda değil Beyşehirli Fotograf ustadı Mustafa Büyükkafalı’nın evinde eşi Saliha Büyükkafalı’nın ellerinden yedik. Ermenek batırığı, haşlanmış lahana, batırma, tarhanabaşıi köy domatesi ve biberi masanın eşsiz lezzetleri idi. 

    Mikado Pİde / Aydın Bozdoğan 

    Un Aydın, et Bozdoğan, sebze Bozdoğan, süt Bozdoğan, tereyağ Bozdoğan, turunç Bozdoğan, camız kaymağı Bozdoğan, su Bozdoğan, gazoz Bozdoğan belediye gazozu daha ne olsun…. Türkiye’nin en iyi pidecisi ! 


    Hanımeli lokantası / Adilcevaz 

    Adil usta’nın  ekmeklerinin peşinde 1974 yılıda Bursa’dan önce çalıştığı fırını bulmak için Bitlis’e gitmiştik, gitmişke de Van gölü etrafında bir tur attık. Bir öğle yemeği esnasında uğradığımız  Adilcevaz’daki Hanımeli lokantası yöre yemekleri konusunda çok çok iyiyidi. daha öncede defalarca gittiğim doğu Anadolu’daki en iyi yemekleri burada yediğimi belirtmek isterim. Kengerli ayran aşı gerçekten çok çok iyiydi ve iki koca tabak yedim. sonrasında keledoş, keşkek, murtağa ve pekmez helvası masamıza gelen diğer lezzetlerdi. yolunuz oralara düşerse mutlaka Hanımeli Lokantasında Hamiyet Şanlı hanımın enfes yemeklerinden tadın derim...


    Küncülü Kebap / Gaziantep 

    Küncülü’nün yeri Kale altında Nakıp hamamının karşısına geçince sağ tarafta 50 metre ilerdeki trafo binasının arkasına. dükkan 10 metrekare, kıymayı yapan, kuzuyu terbiyeleyen, ayranı karıştıran, salatayı yapan, kebabı pişiren, dürümü yapan, paket eden, parayı alan, ortalığı temizleyen bir tek kendi…evet evet yanlış duymadınız sadece kendi çalışıyor. kasaplardan topladığı kemiklerin sıyrıkları ile yaptığı  kıyma kebabı e f s a n e !!! kuzu şiş ise Antep’deki büyük lokantaların şapka çıkaracağı cinsten. etraf biraz dağınık ve kirli görünse de kıymasından bir parça tadınca dünyayı unutuyorsunuz. 




    Tüm zamanların en iyileri 

    Her sene listeye ayni yerleri yazmıyorum lakin defalarca bıkmadan usanmadan gittiğim 3 yer var, bence onlar gerçekten tüm zamanların  “en iyileri” 

    Gökhan Aperatif / Bursa, Küçük Sanayi ve Vişne caddesi 
    Kahvaltı dükkanı, giderseniz Ömür ne yediyse hepsinden isteriz diyin yeterli :) 

    Refik Usta / Bursa, Karacabey soğan hali 
    Ömür yolladı diyin bir selam iletin kafi, burada yemek yemediyseniz henüz yemek yemiş sayılmazsınız !!!

    İmam Çağdaş / Gaziantep 
    Antepliyim, 150 kez Antebe gittim, Antep’te gitmediğim yer kalmadı daha iyisi yok !!! Eskiden iyiydi, bozdu, yok canım, daha iyisi var, antepliler sevmez, çok bilindik, ama orası turistik vs demeyin gerçekten kulak asmam !!!