14 Şubat 2013 Perşembe

Fransa’dan İlk Yazı; Türkçe, Fransızca kardeşliği





Fransa’ya geldiğimden beri en çok şaşırdığım husus Türkçe’nin Fransızca’yı bu kadar etkisi altına alması oldu J
Okuduğum reklam yazılarında, tabelalarda , gazetelerde ve dergilerde hep bizden kelimlere rastladım. Hatta buralarda Fransızca kelimelerin yüzde 13’ünü Türkçe kelimlerin oluşturduğu bile rivayet buyruluyor…

nerdeyse yarı türkçe :)

Sizler için iki Fransızca gazete küpürünü yayınlıyorum. Hani biraz zorlasak hepsini anlayacak gibiyiz yani J

Fransızların en çok kullandığı Türkçe kelimlere örnekler;

Kanepe, teras, balkon, parke, kablo, priz, gravür, pano, bordur, asfalt, apartman, tiyatro, opera, senaryo, plaka, konferans, seminer,  viyadük, antre, şempaze, tampon, direksiyon, motor, radyo, radyatör, paspas, pantalon, ceket, mont, somya, kürdan….uzayıp gidiyor. 
Ayrıca içinde “J” harfi bulunan tüm Türkçe kelimelerde Fransızcaya kolaylıkla geçmiştir.

Fransızların yanlış anlamda kullandığı Türkçe kelimle örnekleri;

Enteresan : Türkçe’de ilginç anlamına gelen kelimemizi Fransız kardeşlerim “öğretici” anlamında kullanıyor. Yani bir kitap okurken çok şey öğrenen Fransız “ne kadar enteresan” derken aslıda “ ne kadar öğretici” diyor. Ama Türkçe’de bu kelime “ilginç” anlamına geliyor.  

Apartman: Türkçe’de “ apartman” Fransızca’da ise “ daire” anlamına geliyor.

Şarküteri : Türkçe’de kahvaltılık her ürün bu gruba girerken Fransız kardeşlerim sadece işlenmiş domuz ürünlerini bu kısma sokuyor.

nerdeyse tamamı türkçe :))))
Bilinen en ilginç yanlışlar;

Mason: Duvar ustası
Pavyon: tek katlı müstakil ev
Metres: ilkokul öğretmeni
Eşarp : erkek yada kadın için atkı

Şaka bir yana bu iki günlük süre içinde gerçekten Fransızların dillerine sahip çıkmalarına ve korumalarına yanı sıra dillerinin bu kadar geniş olmasına buna katkılarına gerçekten hayran kaldım.

Fransızlar sadece kelimelerin zenginliğiyle değil söylenişiyle de çok alakalılar. Kulaktaki ahengi bozmamak için bazen kelimelere harf ekleyip çıkarabiliyorlar. Yani biz “şiir gibi dil” diyoruz ya bu hamleyle bunu kuvvetlendirmiş oluyorlar.

Diger bir enteresan husussa  (dikkat ettiyseniz yanlış kullandım ) çocuklarına yüksek bir fransızca öğretmek için ortaokul ve lisede ikinci dil olarak “latince” dersi aldırıyorlar. Böylece dillerinin kökeni hakkında daha fazla bilgi edindirip dillerinin zenginliğini koruyorlar.

Bizler ise mümkün mertebe daha az kelime kullanmak için çabalayıp duruyoruz, her şeye tabii, evet, ok  gibi saçma kelimeler kullanıp dilimizi kısırlaştırıyoruz. Yanı sıra da eski kelimelerimizi beğenmeyip  yerine saçma sapan yabancı kelimeler kullanıyoruz ya…

Çok yazık oluyor çok…



16 yorum:

  1. Şahane bir yazı :)
    Özellikle Fransızca temeli için ülkede Latince dersleri veriliyor olması vurgusu çok önemli. Biz ise "eski" deyip kenara attığımız dilden habersiz, belirttiğiniz gibi üç beş (abarttım tabii) kelime arasında iç dünyamızı yansıtmaya çabalıyoruz. "Eski" denen dilin eğitiminin de önemli olduğunu hep düşünmüşümdür. Ancak bunu bugün dile getirmek "gerici" yaftası sahibi yapabilir insanı bir anda. Ne gam!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayni fikirdeyim kesinlikle eski dil çok çok önemli...

      Sil
  2. Küçük bir öneride bulunabilir miyim? Yorum bırakma ayarlarınızda sadece "Open ID" olması kullanıcıyı yine RSS'e bağımlı yapıyor. Ayarlar arasında "Name/URL" ile yorum bırakma seçeneği de var bildiğim kadarıyla. Bu Google aracılıksız blog tutan (bencileyin) kişilerin tam kimlikleriyle yorum bırakabilmesini kolaylaştırır. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bunu sanırım tek başıma yapamıyacağım :)))

      Sil
    2. Ben size görselli manuel gönderebilirim :)

      Sil
  3. Çok haklısınız şefim. Biz değerlerimizi elimizin tersiyle iterken başkaları bizim diye sahipleniyor.

    YanıtlaSil
  4. Neyse ki onlar bizden almış :))
    Kültürümüzün bir parçası olan yemeklerimiz için olduğu gibi dilimiz için de hassasiyet göstermeniz ne güzel :)

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Ömür Bey,
    ben Almanyadan Kudret (Auto Empire). Öncelikle Cumartesi aldiginiz ödülden dolayi Sizi tebrik ederim. Dillerle alakali yaziniz güzel. Ama ben verdiginiz misallari (Kanepe, teras, balkon, parke, kablo, priz,...) üzücü bir saka manasinda anlarken, bazi yorum yapan arkadaslarin yorumlarindan sanki bu kelimelerin gercekten Türkce'den Fransizcaya gectigi kanatina vardiklarini düsünüyorum. Dillere gelince, Fransizca, Ispanyolca, Italyanca, Portugisce ve Romence "Romen Dillerinden" türemistir. Latincenin kendisi ise "Roman Dilleri" arasina girmiyor. Ama Latince'den Roman Dillerine ve özellikle Ingilizceye giren bürsürü kelimeler var. Saygilarimla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abi selam geç cevap için kusura bakma herkesede selamlarımı ilet :)))9 çok çok teşekkür ederim. sanki dediğin gibi algılanmış ama yorumlarda farkedeceklerdir bencede...
      bilgi için çok teşekkürler
      mayısta görüşmek üzere...

      Sil
  6. hahaha Turkçe'ye geçen Fransizca kelimeler demek istediniz sanirim:) Turkçe'den fransizcaya geçen divan, lokoum disinda birkac kelime daha vardir mutlaka hepsi o. Zaytung haberi gibi olmus biraz:)

    YanıtlaSil
  7. :) Evet ben de cok sasirdim acikcasi :) fransizcadan dilimize gecmis olan kelimeleri "neredeyse tamami Turkce" diye anlatmaniza . yanlislik oldu sanirim,aman deyim ;)

    YanıtlaSil
  8. Fransızlar çok ayıp etmiş bu kadar da kelime kullanılmaz ki başka dilden😉bu yazı süper olmuş,hiciv konusunda da yetenekliymişsiniz meğer 👏👏👏

    YanıtlaSil