Fransa’ya geldiğimden beri en çok şaşırdığım husus
Türkçe’nin Fransızca’yı bu kadar etkisi altına alması oldu J
Okuduğum reklam yazılarında, tabelalarda , gazetelerde ve
dergilerde hep bizden kelimlere rastladım. Hatta buralarda Fransızca
kelimelerin yüzde 13’ünü Türkçe kelimlerin oluşturduğu bile rivayet buyruluyor…
nerdeyse yarı türkçe :) |
Sizler için iki Fransızca gazete küpürünü yayınlıyorum. Hani
biraz zorlasak hepsini anlayacak gibiyiz yani J
Fransızların en çok kullandığı Türkçe kelimlere örnekler;
Kanepe, teras, balkon, parke, kablo, priz, gravür, pano,
bordur, asfalt, apartman, tiyatro, opera, senaryo, plaka, konferans,
seminer, viyadük, antre, şempaze,
tampon, direksiyon, motor, radyo, radyatör, paspas, pantalon, ceket, mont,
somya, kürdan….uzayıp gidiyor.
Ayrıca içinde “J” harfi bulunan tüm Türkçe kelimelerde
Fransızcaya kolaylıkla geçmiştir.
Fransızların yanlış anlamda kullandığı Türkçe kelimle
örnekleri;
Enteresan :
Türkçe’de ilginç anlamına gelen kelimemizi Fransız kardeşlerim “öğretici”
anlamında kullanıyor. Yani bir kitap okurken çok şey öğrenen Fransız “ne kadar
enteresan” derken aslıda “ ne kadar öğretici” diyor. Ama Türkçe’de bu kelime
“ilginç” anlamına geliyor.
Apartman:
Türkçe’de “ apartman” Fransızca’da ise “ daire” anlamına geliyor.
Şarküteri :
Türkçe’de kahvaltılık her ürün bu gruba girerken Fransız kardeşlerim sadece
işlenmiş domuz ürünlerini bu kısma sokuyor.
nerdeyse tamamı türkçe :)))) |
Bilinen en ilginç yanlışlar;
Mason: Duvar ustası
Pavyon: tek katlı müstakil ev
Metres: ilkokul öğretmeni
Eşarp : erkek yada kadın için atkı
Şaka bir yana bu iki günlük süre içinde gerçekten
Fransızların dillerine sahip çıkmalarına ve korumalarına yanı sıra dillerinin
bu kadar geniş olmasına buna katkılarına gerçekten hayran kaldım.
Fransızlar sadece kelimelerin zenginliğiyle değil
söylenişiyle de çok alakalılar. Kulaktaki ahengi bozmamak için bazen kelimelere
harf ekleyip çıkarabiliyorlar. Yani biz “şiir gibi dil” diyoruz ya bu hamleyle
bunu kuvvetlendirmiş oluyorlar.
Diger bir enteresan husussa
(dikkat ettiyseniz yanlış kullandım ) çocuklarına yüksek bir fransızca
öğretmek için ortaokul ve lisede ikinci dil olarak “latince” dersi
aldırıyorlar. Böylece dillerinin kökeni hakkında daha fazla bilgi edindirip
dillerinin zenginliğini koruyorlar.
Bizler ise mümkün mertebe daha az kelime kullanmak için
çabalayıp duruyoruz, her şeye tabii, evet, ok
gibi saçma kelimeler kullanıp dilimizi kısırlaştırıyoruz. Yanı sıra da
eski kelimelerimizi beğenmeyip yerine
saçma sapan yabancı kelimeler kullanıyoruz ya…
Çok yazık oluyor çok…
Şahane bir yazı :)
YanıtlaSilÖzellikle Fransızca temeli için ülkede Latince dersleri veriliyor olması vurgusu çok önemli. Biz ise "eski" deyip kenara attığımız dilden habersiz, belirttiğiniz gibi üç beş (abarttım tabii) kelime arasında iç dünyamızı yansıtmaya çabalıyoruz. "Eski" denen dilin eğitiminin de önemli olduğunu hep düşünmüşümdür. Ancak bunu bugün dile getirmek "gerici" yaftası sahibi yapabilir insanı bir anda. Ne gam!
ayni fikirdeyim kesinlikle eski dil çok çok önemli...
SilKüçük bir öneride bulunabilir miyim? Yorum bırakma ayarlarınızda sadece "Open ID" olması kullanıcıyı yine RSS'e bağımlı yapıyor. Ayarlar arasında "Name/URL" ile yorum bırakma seçeneği de var bildiğim kadarıyla. Bu Google aracılıksız blog tutan (bencileyin) kişilerin tam kimlikleriyle yorum bırakabilmesini kolaylaştırır. :)
YanıtlaSilbunu sanırım tek başıma yapamıyacağım :)))
SilBen size görselli manuel gönderebilirim :)
SilÇok haklısınız şefim. Biz değerlerimizi elimizin tersiyle iterken başkaları bizim diye sahipleniyor.
YanıtlaSilne yazık ki...
SilNeyse ki onlar bizden almış :))
YanıtlaSilKültürümüzün bir parçası olan yemeklerimiz için olduğu gibi dilimiz için de hassasiyet göstermeniz ne güzel :)
:))))
SilMerhaba Ömür Bey,
YanıtlaSilben Almanyadan Kudret (Auto Empire). Öncelikle Cumartesi aldiginiz ödülden dolayi Sizi tebrik ederim. Dillerle alakali yaziniz güzel. Ama ben verdiginiz misallari (Kanepe, teras, balkon, parke, kablo, priz,...) üzücü bir saka manasinda anlarken, bazi yorum yapan arkadaslarin yorumlarindan sanki bu kelimelerin gercekten Türkce'den Fransizcaya gectigi kanatina vardiklarini düsünüyorum. Dillere gelince, Fransizca, Ispanyolca, Italyanca, Portugisce ve Romence "Romen Dillerinden" türemistir. Latincenin kendisi ise "Roman Dilleri" arasina girmiyor. Ama Latince'den Roman Dillerine ve özellikle Ingilizceye giren bürsürü kelimeler var. Saygilarimla...
Abi selam geç cevap için kusura bakma herkesede selamlarımı ilet :)))9 çok çok teşekkür ederim. sanki dediğin gibi algılanmış ama yorumlarda farkedeceklerdir bencede...
Silbilgi için çok teşekkürler
mayısta görüşmek üzere...
hahaha Turkçe'ye geçen Fransizca kelimeler demek istediniz sanirim:) Turkçe'den fransizcaya geçen divan, lokoum disinda birkac kelime daha vardir mutlaka hepsi o. Zaytung haberi gibi olmus biraz:)
YanıtlaSiltam zaytung :))
Sil:) Evet ben de cok sasirdim acikcasi :) fransizcadan dilimize gecmis olan kelimeleri "neredeyse tamami Turkce" diye anlatmaniza . yanlislik oldu sanirim,aman deyim ;)
YanıtlaSil:)))))
SilFransızlar çok ayıp etmiş bu kadar da kelime kullanılmaz ki başka dilden😉bu yazı süper olmuş,hiciv konusunda da yetenekliymişsiniz meğer 👏👏👏
YanıtlaSil