12 Nisan 2013 Cuma

DERGAHIMIN KESİLEN AĞAÇLARI

İŞTE KATLİAMIN YAPILDIĞI MEVLANA HAZRETLERİNİN DERGAHININ YENİ HALİ


Selçuklu mutfağı kitabımı okuyanlar bilir hikayede,

1236 senesinde Mevlana dergahindaki  bir aşçı  Kubad Abad Sarayına yollanacaktır. Saraya yollanacak aşçı üzgündür. Yıllardır gelmişi, geçmişi, hayatı olan bu dergahta günleri bitmektedir. Ayrılık günü bu hüzün içinde yola çıkarken son kez bahçeden dergahına bakar. O esnada çınar ağacından bir yaprak düşer usulca ve rüzgarla savrulur. Bizim derviş bunu görünce, yaprak nereye giderse gitsin bu çınar ağacınındır bunu hiç bir şey değiştiremez diye düşünür. O da nereye giderse gitsin derganın izi kalbinde kalacaktır bunu da hiç bir şey değiştirmeyecektir…


işte artık ne o çınar ağaçları var ne de o yapraklar… kararı kim aldı kim imzaladı bilmiyorum ama dergahın etrafındaki tüm ağaçlar kesildi.  Evet evet yanlış okumadınız dergahın tüm gölgeliği onlarca yıllık ağaçlar kesildi ve üstleri betonlandı.

Konya’ya son gidişimde gördüm bu manzarayı, dergaha gittiğimde hep huzur bulan kalbim sıkıştı durdu. Ben bu kadar üzüldüysem hazretleri ne kadar üzülmüştür diye düşünüp durdum.

Konya 700 küsür yıl sonra bile  hazretlerini kırabililiyordu…
Bense kalbime 700 yıl önce kazınan izin artık silindiğini düşünüyordum…
Dergahımın ağaçları kesilmişti ne kadar acı !!!

Çok şey yazılır söylenirde şimdi çok bir şey yazmak istemiyor ama bir soru sormak istiyorum;

Atatürk’e  köşklerden biri yapılırken  köşkün yapılacağı yerdeki ağaçlar söylenince ağaçları kestirmemiş “ binayı kaydırın” demiştir.

Fatih Sultan Mehmet “yaş kesen baş keser” demiştir.

Peygamber efendimiz hz. Muhammed (sav),
“kıyamet günü sur borusu çaldığında elinde fidan varsa dik” buyurmuştur.

Şimdi soruyorum;

EY DERGAHIMIN AĞACINI KESENLER SİZİN REHBERİNİZ KİM ?

16 yorum:

  1. Ömürcüm yazın için teşekkürler , mesele karar alanlara dur diyebilmek tepki verebilmek. onların bir rehberi olmadığı kesin , biz halk olarak bir bütün olup rehber olmadıkça...Ibrahim Cömert

    YanıtlaSil
  2. Keşke kesilmeden önce haberdar olup paylaşımda bulunsaydık belki hepsini olmasa bile bir kısmını kurtarabilirdik! Ne yazık ki beton kafalılar, çevreyi de kendi kafalarına çevirmekten geri durmamışlar!
    O beton kafalılar ki ne Atatürk, ne Fatih ne de Hz.Muhammed'i bilmişler, kendilerini akil kılıp, ağaç katline şeyh-ül islam fetvası vermişler:( Onlara yazıklar olsun!

    YanıtlaSil
  3. Icim yandi.......yine.......!

    YanıtlaSil
  4. Benim de farklı bir bağım vardı hazretleri ile ilk gidişim için 35 sene bekledim. Hazırlıklar yaptım kitaplar okudum hayaller kurdum. Sonuç hüsran dergahın dibinde modern binalar, trafik nerdeyse türbenin içinden geçiyor. O mistik havayı solurum hevesi ile bulduğum iplikçiler medresesi asfaltın 1 metre altında bütün duvarları birleştirilerek camiye çevrilmiş!... Bre Mel-un lar dedim içimden. Yazık. Aynısı nı heryerde yapıyor lar etrafımız hep modern binalar giydirme cepheler RANT RANT RANT ne dersin....

    YanıtlaSil
  5. Giden çınarları geri getirmeyecek olsada vicdani bir ses ve kulak vermek gerekir.

    YanıtlaSil
  6. ömür bey selam ben bu konu ile ilgili bildiğim kısa bilgiyi sizle paylaşayım.
    mevlana etrafındaki ağaçlar yaklaşık 35 yıl önce dikilmiştir.Bu ağaçlar zamanla türbeyi tamamen kapatmış olup türbe Alaaddin tepesinden bakıldığında görünmez hale gelmiştir.Ayrıca bu ağaçların kökleri türbenin ve türbenin yanındaki caminin temellerini oynatmış olup bu tarihi mekanlarda terin çatlaklar meydana getirmiştir.şu anda bile köklerin vermiş olduğu hasarların restoresi devam etmektedir.Konya büyükşehir belediyesi bu ağaçları ağaç sökme ve nakil makineleriyle beyşehir caddesindeki orta refüje taşıdı benim resmi bildiğim bilgi budur sizinle paylaşmak istedim sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eyvallah abi çok sağol...

      Sil
    2. böyle bir durum varsa, mühendislik çalışması yapılır, çözüm bulunur, ağaç kesmek en kolayı.. sonra neden gelişemiyoruz, neden teknolojide geriyiz.. yok efendim neden cari açık var.. fikir ve iş üretiminin olmadığı yerlerde anca fırsatçılar olur.. peki bunca ağaç kesilirken ahali nerdeymiş?

      Sil
  7. Ne kadar güzel yazmışsınız usulünce...Okurken benimde kalbin acıdı..

    YanıtlaSil
  8. Yeşilin verdigi huzurun yeri ayri. Insan govdesine dokunurken bile canli oldugunu hissedebiliyor, kiyamiyor. Yazin adim atamiyoruz zira gölge kalmadi hiç. Betonlar arasinda mutsuz insanlar olduk. Mevcut ağaçları kesip sonra agac dikiyorlar ve agac diktik diyorlar ya ayri bir anlasilmaz konu...yillardir gitmedim yeni halini de gormedim. Mevlana'daki eski fotograflarimiza bakariz artik...

    YanıtlaSil
  9. Yeşilin verdigi huzurun yeri ayri. Insan govdesine dokunurken bile canli oldugunu hissedebiliyor, kiyamiyor. Yazin adim atamiyoruz zira gölge kalmadi hiç. Betonlar arasinda mutsuz insanlar olduk. Mevcut ağaçları kesip sonra agac dikiyorlar ve agac diktik diyorlar ya ayri bir anlasilmaz konu...yillardir gitmedim yeni halini de gormedim. Mevlana'daki eski fotograflarimiza bakariz artik...

    YanıtlaSil